İmmanuel Kant'a göre, felsefe "insan aklının genel ve temel ilkelerini araştırmak ve sistematik bir şekilde açıklamak" olarak tanımlanabilir. Kant'a göre, felsefe, insan aklının sınırlarını belirlemek ve gerçek bilginin ne olduğunu anlamak için kullanılır.
Kant, felsefenin üç temel sorusunun "Ne biliyoruz?", "Ne yapmalıyız?" ve "Ne umabiliriz?" olduğunu savunur. Bu sorular, insanın bilgi, ahlak ve metafizik hakkındaki sorgulamalarına işaret eder.
Kant'a göre, felsefe, insan aklının doğru kullanımına dayanır. Ona göre, doğru bilgiye ulaşmak için aklın kullanılması gereklidir ancak aklın sınırları olduğu da unutulmamalıdır. Bu nedenle, Kant, "akılcılık" ve "duyusal deneyim" arasında bir denge kurarak felsefi düşüncelerini geliştirmiştir.
Kant, ayrıca, "sentez" adını verdiği bir felsefi kavramı geliştirmiştir. Bu kavram, duyuların bilgiyi oluşturmak için bir araç olduğu fikrinden yola çıkar. Ona göre, bilginin oluşumu, duyusal verilerin aklın kavramlarıyla birleştirilmesiyle gerçekleşir.
Kant'ın felsefesi, modern Batı felsefesi için önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilir. Onun felsefesi, Descartes, Leibniz ve Hume gibi önceki felsefecilerin fikirlerini ele alırken, kendi felsefi görüşlerini de geliştirir.