15-17. Yüzyıl Felsefesinin (Rönesans Felsefesinin) Ortaya Çıkışı ve Özellikleri
Rönesans felsefesi, 15-17. Yüzyıl arasında Avrupa'da gelişen bir felsefi akımdır. Bu akım, özellikle İtalya'da yoğunlaşmış ve Rönesans (yeniden doğuş) dönemiyle ilişkilendirilir. Bu dönemde, eski Yunan ve Roma düşüncelerini yeniden keşfetmeye çalışan bilim insanları ve filozoflar, daha önce göz ardı edilen değerleri ortaya çıkarmış ve farklı kültürleri ve dilleri kullanarak kendi çalışmalarını geliştirmişlerdir. Rönesans felsefesi, öncelikle antik Yunan ve Roma düşüncelerinin yeniden keşfedilmesiyle başladı. Bu düşüncelerin, daha önceki dönemlerde çoğu zaman göz ardı edildiği anlaşılmıştı. Aristo, Platon, Epicurus, Zenon ve diğer antik Yunan filozofların eserleri, 15. yüzyılda Rönesans aydınları tarafından yeniden keşfedildi. Bu keşfedilen düşünceler, daha önceki ortaçağ düşünce sistemlerini reddettiler ve rönesans aydınlarının kendi deneyimleri ve gözlemleri üzerinde durmalarını sağladılar. Rönesans felsefesi, daha önceki dönemlerin düşüncelerini reddetmeyi amaçlamamış, aksine antik düşüncelerin bir tür yeniden keşfedilmesi ve modern düşünce sistemleriyle birleştirilmesi yönünde çalışmıştır. Rönesans felsefesi, özellikle İtalya'da gelişti ve bütün Avrupa'da etkili oldu. Rönesans felsefesi, insanın doğasını, kültürünü, sanatını ve tarihini inceleyen bir felsefi akımdır. Rönesans felsefecileri, insanın doğayı kontrol edebileceğine, insanın doğadaki gücünün sonsuz olduğuna ve insanın kendi başına kendisini yetiştirebileceğine inanmaktaydı. Rönesans felsefesinin özellikleri arasında, insanların özgürlüklerini ve haklarını korumayı amaçlaması, insanların kendi aklına dayanmaları, insanların kendi araştırmalarını yapmaları ve öğrenmeyi arzulamaları sayılabilir. Rönesans felsefesi, düşüncelerinde özgürlük ve özerklik konularına önem vermiştir. Ayrıca, Rönesans felsefecileri, insan doğasının insanın kendi düşünceleriyle ve aklıyla çözümlenebileceğine inanmaktaydı. Rönesans felsefesi, antik düşüncelerin yeniden keşfedilmesiyle gelişti ve daha önceki dönemlerin düşüncelerini reddetmeyi amaçlamamıştır. Rönesans felsefecileri, insanın özgürlüklerini ve haklarını korumayı ön planda tutmuştur. Rönesans felsefesi, insanın kendi doğasını kontrol edebileceğine ve insanın kendi araştırmalarını yapabileceğine inanmıştır. Rönesans felsefesi, insan doğasının insanın kendi düşünceleriyle ve aklıyla çözümlenebileceğine inanmış ve insanın kendi başına kendisini yetiştirebileceğine inanmıştır.